Paylaşmaya değer gördüğüm sadece bir günüm ve hikayesi.
Her gece yatmadan önce planlarımı yapar yatarım ve ertesi gün uygulamam lazımdır. Şayet uygulamazsam ufak çaplı bir sinir yaşarım ve etrafıma da yaşatırım. Yine bir gece yaptım planı ve yattım. Kalkış direk kahvaltıya göre olduğundan anne sesiyle uyanıyorum. İşte ekşin gün uyanışımla başlıyor. Kahvaltı halamlarda. Uykulu geçiyorum halama. Bir gün öncesinden süper babam 83 kilo kırmızı biber almış evde ortalıkta duruyor ve kahvaltıda biberlerin ne olacağı görüşülüyor. Sadece beşer kilosunu közlemek için kadınları piknigine götürdüm. Bu işin basit kısmıymış meğer. Geri kalan onlarca kilonun başımıza bela olacağını düşünmemiştim. Onlarda sağolsunlar evde bizi bekliyorlarmış. Aslında işin sorumlusu hep babam. Yahu bu işler annelerden sorulur; bir mutfağın yazlığı, kışlığı , vs. Babamı geçelim efendim onun böyle hikayesi çok, asıl mevzu o kadar kilo kırmızı biber ne olacak ? Mükemmel sorumuz bu. Tabii ki biber salçası . Hepsinin ayrı hikayesi var be. Ülkeyi çok gezip, çok çeşit insanla tanışınca böyle oluyor. Bizimde çevremiz de hep akdeniz mutfağı hakim imiş . (Ve seyyah devreye girer :) ) Akdeniz dediysem; Hatay, Adana , Osmaniye . Acı mi acı ekşi mi ekşi uuff yazarken ağzım sulanıyor hah işte öyle bi mutfakları var. Hep hayranımdır. Yazarken düşündüm de babam haklı galiba bu işlerle ilgilenirken. Araya yemekler girince toplamak zor oluyor. Neysem piknikten sonra evde rahatlayalım dediğimiz an kalan biberler ve onların işleri var mış mış mış.
Burda baba devreye girer. Biber salçası nasıl yapılır?
MALZEMELERİMİZ
Bir adet çılgın baba
80-100 kilo arası kırmızı biber
Bir anne
Bir hala
Bir enişte
Bir kaç kuzen
Matkap
Kıyma makinesinin bilmem neresi
Çöp poşeti
Eski kırık masa
Hijyenik ortam
HAZIRLANIŞI
Babamız gider kıyma makinesinin bilmem neresini alır. Matkap ona bir şekilde bağlanır. Bu işin teknik kısmı. (Yazar çılgınca güler)
Birde ham maddemizin işlenmeye hazırlanması var.
Bu bi ekip işiydi. Üretimin en can alıcı kısmını evde gördüm, resmen bir sanayi idi. Hele matkap sesi. Beni benden aldı hajah. Ula dalga geçmeden anlatabilicem inşallah. Üretimin işlevi diyordum. Saglam iş bölümü ve alanda uzmanlaşma ile oldukça (ne kadar durkheimci bir kız) yorucu çalışma koşullarından geçtik.
-Yıkayıp, içini ayıranlar, ayrılan kısımların kesimi ve son bölüm ise şahane makinemize ham maddemizi atmak oluyordu. Sonra bu işlevler saatler boyu devam etti. Ne eşit bir iş vardı ne de ücret. Saatlerce çalıştık. Bir ara kapıcı abimiz geldi. Babam 2 gün önce binanın yöneticisi oldu da, bi hesap kitap işleri varmış. Onu konuşmak için gelmiş. Kapıcı abimiz ve eşi de bu konulara (salça, domtis,pattiis ) pek ilgili. Birde onlar salçayı hep domtisden yapmışlar bu da her haliyle garip gelmiş anlaşılan. Dikkatlerini çekti. Birde babamın garip yöntemleri. Bu yöntemi görmesi de komediydi. Adam biber salçası yaptığımızı biliyordu ama nasıl yaptığımızı bilmiyordu. Bu arada kapı çalınca biz bi komşular şikayete geldi diye korktuk. Malumunuz saat geç ve biz matkapla biber salçası yapıyoruz. :) tabi şikayet olmayınca rahatladık. Babam kapıcı abiye soruyor : "çok ses oluyor mu ? " diye adam diyor ki : "abi matkap gibi " bunu duyunca evde koptu kahkaya ahahahha ben hala gülüyorum. O abimiz bilmiyordu . O da şaşkın. Bayağı bi kapı muhabbetti yaptılar. Bunu da sadece kadınlar yapmıyor hani. Kapı kapandı. Biz hala devam. Sonraaa ???
Matkap yandı. İşçiler paydos . Dayanamadı gariban. Hem bu ne demek biliyor musunuz ? Bu iş burda bitmedi demek. Yaaggnii devamı var. Bitmekle bitmiş olamazsin. Acın kalır, kırmızın kalır demek, :) :)
Tabi ki bitmedi . Her yer kırmızı kokuyor.
Her yer çekirdek.
Bir ara ayağımın altında kırmızı biber bitecek diye çok korktum. Resmen başka bir cumhuriyetti. Ne yorucuymuş bu işler. İnsan sevinmiyor da değil. Emek veriyorsun ve kendin görerek yapiyorsun. İçinde ne olduğunu biliyorsun. Biz pek hijyeniktik Fotoğraflı koyarsam görürsünüz. Çok hijyeniktik. Aşırı. Tereddutteyim, atsam mi atmasam mi ? :) tabi insan yine içini rahatlatacak bir takım hoş düşüncelere gidiyor bu raddede. "Organik " "biz yaptık " diyebiliyorsun. Bu arada babamın da en sağlam işi oldu. Geçen yıl Manisa'da çok garip bi istatistikle biberleri heba etmişlerdi. Bu sefer oldu diye düşünüyorum. Ah matkap, işi sen yarım bıraktın. O olmasaydı daha iyiydi ya. Artık kalan iş güneşin.
Kuruyacakmış keyifli biber.
İyi yoruyor yahu ben hala yorgunluğundayım. Herkes döküldü birer birer. Babamla kaldık. Ayıklama işleri devam ediyor matkap dursa da :) bende bi yandan babama soruyorum. Nerden esti diye ? 94 ten beri Hatay'dan geliyordu, Manisa'da biber çok olunca kendimiz yapalım dedik . Dedi. Tek bu biber olsa . Anlatmam diğer becerilerini. Bu yazı biberin çünkü. Biber davasında son durum. En son mutfakta ben kaldım çünkü, temizlemeden çıkmadım. Nefret sebebi her yer çekirdek ve kırmızı biber. Her şeyi kırmızı gorucem diye çok korktum, ama neyse ki buzdolabını açtığımda içinde rulo peçeteyi görünce geçti. Anlamsız ve amaçsız. Güldürdü. Sabah kalktığımda anneme soracağım. Bu ailede aksiyonsuz gün yok arkadaş. Anlam ve amaç aramaksızın yaşıyoruz. Her yerde her sekilde.
SONUÇ
Kadınlar hep geri planda gibi derler , aman ataerkil derler, uf derler de derler . Ben görmedim arkadaş. Kadınlarımız kendi başlarına da işlerini yapıyor erkekleriyle de yapıyor. Hepsi de güzelce oluyor. Biber ve matkap bile uyumluyken onlar da uyumlu oluggveggsinleee :)
Ve tabi ki gece yatmadan önceki planlarım, bugün yaşadıklarım değildi. :)