Kurban geldi çattı. Yolculuklar, alışverişler, danalar, inekler bu ayın gözdesi oldu. Bunlar için hazırlıklar yapıldı.
Bizde kurbanı dedem alır. Babam ve amcamlarla beraber girilir kurbana. Ailede kurban kesmeme yahut kesememe gibi bir durum olmaz. Nerede olursak olalım onun için mutlaka bütçe ayrılır. Nerede olursak olalım diyorum, ama memlekette ailenle olan bayramın tadı çok daha başka tabii ki . Ayrı bayramlar da yaşadık farklı memleketlerde ,ama dediğim gibi Oğuzlar'da akrabalarla daha tatlı oluyor. Belki de kesimi izleyebilmem güzel geliyor. Kurban bayramını birebir yaşıyorum. Bizim binanın önünde kesim olur; babam , iki amcam ve dedem bu işin kurdu olmuş durumdalar. Onlar bizim yıkıcı, parçalayıcı kurban timimiz. Elleri çabuktur ve tamamen dine uygun kesim yaparlar. Öğleye kalmadan her işi bitirirler hatta diğer akrabalara da yardıma giderler. Bu arada bir dipnot vermeliyim. Evin önünde kurban kesebiliyoruz . Memleket kalabalık olmayınca ve herkes de işin adabını ve temizliğini bilince hiç bir sıkıntı olmuyor.
Bayramın gücünü, birleştiriciliğini hissettiriyor kurban bana.
Bayramın gücü, babanın yine hayal gücüyle birleşti. Çorum' dan Oğuzlar 'a "arkamızda bir şeyle " geldik.
Kardelen telefonda kuzene öyle dedi yanı. "Arkamızda bir sey " :)
O şey kurbanın değişik kısımlarını asmak için zaar . Öylece geldik.
Yol hikayeleri bitmez.
Artık bende uyuyayım.
İzlemem için erken kalkmam gerekecek bir bayram var önümde.
Yıkıcı tim uykuda.
Timin elini de öpmeli namaz çıkışı.
Paylaşırım yine kurbana dair bir şeyler.
Resimlerle başbaşa bırakayım sizi.