24 Eylül 2015 Perşembe

Kurban Timi Özellikleri

Kurban geldi çattı. Yolculuklar, alışverişler, danalar, inekler bu ayın gözdesi oldu. Bunlar için hazırlıklar yapıldı.

Bizde kurbanı dedem alır. Babam ve amcamlarla beraber girilir kurbana. Ailede kurban kesmeme yahut kesememe gibi bir durum olmaz. Nerede olursak olalım onun için mutlaka bütçe ayrılır. Nerede olursak olalım diyorum, ama memlekette ailenle olan bayramın tadı çok daha başka tabii ki . Ayrı bayramlar da yaşadık farklı memleketlerde ,ama dediğim gibi Oğuzlar'da akrabalarla daha tatlı oluyor. Belki de kesimi izleyebilmem güzel geliyor. Kurban bayramını birebir yaşıyorum. Bizim binanın önünde kesim olur; babam , iki amcam ve dedem bu işin kurdu olmuş durumdalar. Onlar bizim yıkıcı, parçalayıcı kurban timimiz. Elleri çabuktur ve tamamen dine uygun kesim yaparlar. Öğleye kalmadan her işi bitirirler hatta diğer akrabalara da yardıma giderler. Bu arada bir dipnot vermeliyim. Evin önünde kurban kesebiliyoruz . Memleket kalabalık olmayınca ve herkes de işin adabını ve temizliğini bilince hiç bir sıkıntı olmuyor.

Bayramın gücünü, birleştiriciliğini hissettiriyor kurban bana.

Bayramın gücü, babanın yine hayal gücüyle birleşti. Çorum' dan Oğuzlar 'a "arkamızda bir şeyle " geldik.
Kardelen telefonda kuzene öyle dedi yanı.  "Arkamızda bir sey " :)
O şey kurbanın değişik kısımlarını asmak için zaar . Öylece geldik.
Yol hikayeleri bitmez.
Artık bende uyuyayım.
İzlemem için erken kalkmam gerekecek bir bayram var önümde.
Yıkıcı tim uykuda.
Timin elini de öpmeli namaz çıkışı.
Paylaşırım yine kurbana dair bir şeyler.
Resimlerle başbaşa bırakayım sizi.


19 Eylül 2015 Cumartesi

Bayram Temizliği Nelere Kadir ?

Bayram temizliğinin bana verdiği yetkiye dayanarak, annanemin evinin çatısına istila ettim. Herkes evde başka temizliklerin derdine düşmüşken , ben tavanda tozlanmış, örümcek ağlarıyla etrafı sarılmış eşyalarla ilgilenmeyi seçtim. Biraz keyfiii bir iş oldu ama ben çok memnun oldum.

İnsan çok garip hislere kapılabiliyor. Yıllar önce vefat eden dedemin anılarıyla dolu bir ev, evin varlığı bile dedem. Kendi elleriyle yaptığı evinde ,özel eşyaları çatıda kalmış; resmi, silahi, eliyle yaptığı keklik kafesi, işçi karnesi , tahta sandıkları, çitler, testiler, kendi eliyle yaptığı oturakları, her şey toz olmuş durumda. Annanem çatıya çıkamayınca ilgilenemiyor haliyle. Ona indirdim aile resimlerini, sildi çerçeveyi,  gençliğine baktı. Gençliği aynı annem, annem sandım doğal olarak.Ben anneme gösterirken, annem ; resimdekinin annanem olduğunu söyledi. Oysa o fotoğrafı çektiklerinde annem Dünya' da bile değilmiş. Siyah beyaz. Çatı gibi toza bürünmüş. Eskiler, bir hoş. Alabildiğimi aldım, daha aklımda testiler var, onlarda bir dahaki bayram temizliğine kalsın ben elimdeki eserleri değerlendireyim. Bir kaçını boyayayım. Bir kaçına dokunmayayım. Öyle hoş, öyle güzel.

Anılar güzel, evin tozlu ve örümcek ağlı çatısında gezerken dedemi aklıma getirmemek elde değildi. Gözlerim doldu ara ara. Ölüm ne garip şey. Küçüktüm, öldüğünde. Babamın babası olan dedem bana göstermişti; bembeyazdı, yüzü olduğundan daha güzeldi. Pamuk gibi derler ya öyle. Küçüktüm işte. Öyle de kaldı aklımda. Ölüm garip işte. Ne çok ağlamıştım ve hala yazarken gözlerim doluyor. Bilincinde olmadan bile etkisinde kalabiliyor insan.

Ölümler bırakın kendiliğinden gelsin. Kast etmeyin, fikrinizde bile öldürmeyin insanları. Acısı büyük çünkü. Küçükseniz bile kalıyor içeride. Çok vakit bile geçirememiştim onunla. Batman'a fasulyesini yeyip gazman gibi uçarak gelecekti. O zamanlar gazman meşhurdu ve dedem uçmayı, kendi yaptığı uçakla uçmayı çok isterdi.  Şimdi dedemin kendi eliyle yaptığı mezar taşı mezarında; bense onun ağaçtan düştüğü tarihi kazıdığı duvarı görmekteyim. Öyle bir huyu varmış her şeye tarih atmış. Aldığım parçalarda var bir tane. Parça annemden iki yaş küçük 72'li . Tarihi yaşatan bir dede var artık aklımda. Ne güzel de yapmış her şeye tarih atarak.

Bir bayram temizliğinden daha nice anılar çıkıyor.

Büyüklerimizin başımızdan eksik olmadığı bayramlarımız olsun. Şimdiden dileğim olsun. ..

9 Eylül 2015 Çarşamba

Terör ve Terör

 

Terörü lanetlemek (bedduali resimler, kemiğe dayanan bıçaklar, tükenen sabırlar)

 

Sokaklarda arabalı  kornalı veya yürüyerek eylem yapmak

 

Profilleri değiştirmek(siyahlı, bayraklı, sehitli,tabutlu )

Bir kaç tepki çeşidi sadece ve oldukça da eleştirdiğim tepkiler

Teröre laf ederken bu durumun kapitalist sistemin metasi haline geldigini göremiyor musunuz ?
Bu ne ? Elif ne diyor ?
Şunu diyor. Bir tepki gösterecekseniz etkisi olsun. Ucundan da olsa çözüm dayanaklı olsun. Bir düşünün!
Tamam öfkeliyiz. Olanlar dayanılmaz bir hal alıyor. Bu ülke sürekli kan kaybediyor. Dirayetliyiz. Güçlüyüz.  Yedi düvele meydan okuduk naraları atıyoruz. Hep sözde. Kusura bakmayın da geri kalan yaptıklarınızda ,gösterişte.
Yazık günah zaten bu sosyal medyaları kullanarak kapitalist sistemin zenginlerine hizmet ediyoruz.(kullanarak en büyük hatamizi yapıyoruz zaten ) Profiller her güncellenişte ben tıkır tıkır para sesleri duyuyorum. Bir de aynı günde milyonlarca hesap değişim yapiyor bu terör mevzuları olunca. Düşünsenize bir günde değişen profilleri.

Yetmiyor bi şey yaptık sanıp araçlarınızla (ki o araçların çoğu terör örgütlerine destek veren şirketlere aittir.) sokaklara iniyorsunuz. Düğün havasında konvoyla. Teybiniz açıkken bastığınız kornayla acıyı gerçekten hissediyor musunuz ? Cidden merak ediyorum ya da bu gövde gösterisi kime ? Ben size söyleyeyim. Kornalar patlar masraf..
Benzininiz gaziniz her ne kullanıyorsanız biter aracı da doyurmak lazım o da masraf.
Yine doldurduk cepleri oohhh..

Çok etkili olmak isteyen yahut tepkisini göstermek isteyen gerçekten bu durumların acısını hissediyorsa tek tek şehit cenazelerinde bulunsun,ailelere destek olsun yahut madem Türklüğü kanıtlamak istiyorsunuz kalkıp Doğu' ya istila edelim. Yerleşelim mesela. Bizim, vermeyiz dediğiniz topraklara gitmeye korkuyorsunuz. İste siz korkanlar, farkında olmadan teslim ettiniz bu toprakları.

Tabii..

Bizde ; etkisiz tepkiler olduğu müddetçe işimiz zor.

Benim demeye, kornaları sökmeye, isyanlari etmeye devam. Bakalım nereye kadar.

Ne o. Evde rahat oturuyoruz. Oturduğumuz yerden okuyoruz degil mi şu yazdıklarımı..Rahaaat rahatt ?? Ne olur sadece tepkilerimizi düşünelim?
Devamında da etkisinin olup olmadığını?

Hala dışarıdan gelen korna seslerini duyuyorum. Bir de oldukça yüksek sesli müzik. Hayat işte. Koca bi çelişki.

'Elimizden bir şey gelmiyor ' diyenleri de yaptıklarını görmesi için resme bakmalarını rica ediyorum.



7 Eylül 2015 Pazartesi

KARANLIKLAR ÜLKESİ KİŞİSİ

Sosyal ağ.
Geniş bir ağ.
Geceleri daha da ağırlaştıran gündem.
Sosyal ağ ve gündem derken; bakıyorum yazılanlara,
Üzülenler,
Acı hissedenler,
Kinlenenler
Sinirlenenler
Mevzulardan sebep birbirlerini kıranlar,
Birbirine girenler
İktidara sövenler: iktidarlar, yönü, tarafı ne olursa olsun, katildir. Canidir.
Böyle bir düzensizliğin düzeninde sakin olmak, olanlara etkisiz kalmak, susabilmek, ZOR.

Bize daha ne kadar
Sabır
Sakinlik lazım?

Karanlıklar ülkesinin bir kişisinden ✋